Emziren anneler için doğum sonrası diyet efsaneleri
Uzun süre yerel gelenekte, doğum sonrası ve emzirme döneminde diyete tamamen akılcı olmayan bir yaklaşım vardı. Zavallı doğum yapan kadınlar önce neredeyse aç bırakılarak ciddi bir şekilde kısıtlanıyor, ardından süt miktarını artırmak için, güya, ‘çocuğa yarasın’ diye şüpheli kombinasyonlar yemeye zorlanıyordu. ‘Boş süt’ – bir diğer zararlı efsane: Süt her zaman çocuğun ihtiyacı olan gibidir, ama burada konu o değil. Peki, emziren anneler için sıkı doğum sonrası diyetleri tercih edenlerin düşündüğü nedir?
- Bazı yiyecekler çocuğunuzda kolik ve/veya alerjiye neden olabilir.
- Annenin yemesiyle keskin kokulu yiyecekler, çocuğun memeyi reddetmesine neden olabilir.
- Eğer diyet artırılmazsa, süt azalır ve yağ içeriği düşer.
Tüm bu mitlerin pek dayanağı yoktur.

Gıdadan süt nasıl yapılır?
Basit bir benzetme: Ocakta yanan odunun huş veya ladin ağacı olması fark etmez, verdiği ısı aynı olur. Emziren annenin sütü doğrudan yediği ürünlerden değil, lenf ve kanından üretilir. Evet, yiyecek mide ve bağırsaklarda işlendiğinde, besin olarak kana emilir. Ancak bu, karnındaki bebeğe göbek kordonu kanıyla ulaşılan işlenmiş enerjiyle tamamen aynı formdadır.
Annenin kanından doğrudan süte yalnızca koruyucular, boyalar ve diğer yapay gıda katkıları ile emzirme sırasında kaçınılması gereken ilaçlar geçer. Bunlar elbette elimine edilmelidir.
ÖNEMLİ! Ürünler ile bebeğe etkileyen süt arasındaki bağlantı, bu ürünlerin annenin kendi sağlığını etkilediği durumlarda vardır. Bu, kanının bileşiminin değiştiği için olur. Örneğin, lahana annede fermantasyona neden oluyorsa, bebek de, her ne kadar zorunlu olmasa da, kolik hissedebilir. Potansiyel alerjenlerle de durum aynıdır.

Yani, herhangi bir beslenme kuralına ihtiyaç yok mu?
Modern araştırmalar ve dünya genelindeki deneyimler, doğum sonrası emziren anneler için özel diyetlere ihtiyaç olmadığını göstermektedir. Ancak diğer uç bir duruma düşmemek gerekir. Beslenme kuralları herkes için önemlidir, özellikle bu ciddi yaşam döneminde. Onlara uyulmalıdır:
- annenin ve bebeğin iyi sağlığı için;
- emzirme sırasında anneye gerekli enerjiyi sağlamak için;
- bebeğin sindirim sisteminin optimal gelişimi için;
- annenin en iyi formuna en kısa sürede geri dönmesi ve rahat bir kiloda kalmasını sağlamak için;
- ailede sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oluşturulması için.
Emzirme döneminde doğum sonrası diyetin ana kuralı, kalori alımını %15-20 artırarak (süt için ek 300-500 kalori) normal, çeşitli ve sağlıklı bir beslenmeyi sürdürmektir.

Emziren anneler için doğum sonrası diyeti nasıl düzenlenmelidir?
Tüm anneler ve çocuklar bireyseldir. Bu yüzden herkese tavsiye edilen genel kurallara birkaç önemli ayrıntıyı eklemek gerekir.
- Doğumdan sonraki ilk birkaç gün, güçlü bağırsak hareketliliği ve gaz oluşumunu artıran gıdaları sınırlamak, laktasyon nedeniyle değil, doğum sonrası bağırsak hareketlerini düzenlemedeki zorluklar nedeniyle önemlidir. Özellikle dikiş atıldıysa veya sezaryen yapıldıysa.
- Alışık olduğunuz yiyecekleri kademeli olarak, küçük porsiyonlar halinde, günün ilk yarısında tanıtmaya değer. Bu sırada, kendi sağlık durumunuza ve bebeğinizin olası tepkisine dikkat etmelisiniz. Olası sorunlar çıkarsa, bunlar gece yerine gündüz vakti ortaya çıkacaktır. Her şey yolundaysa, ürün miktarı yavaş yavaş tam porsiyona kadar artırılabilir ve daha sonra endişe duymadan tüketilebilir.
- Birden fazla potansiyel tehlikeli yiyeceği yemeye başlamak önerilmez, aksi takdirde bir tepki oluşursa kaynağını belirlemek zor olacaktır. Her üç günde bir ürünü denemek gerekir.
Bazı yiyecekler, emzirme döneminde kesinlikle yasaktır ve tehlikeleri hakkında başka bir blog yazısında okuyabilirsiniz. Gerçekten etkili bir beslenme düzeni kurmak, emziren annenin doğum sonrası diyeti hakkında, kilo vermeyi de içerecek şekilde dikkat etmek istiyorsanız, uzmanlarımıza başvurabilirsiniz.